Volkan Kahyalar: Haberin Hikâyeye Dönüştüğü Yer

Hikâye Başlangıcı

İlk basın bültenimi, ismini bugün kimsenin hatırlamadığı küçük bir sivil toplum girişimi için yazmıştım. Ne kurumsal bir ajans desteği vardı, ne de PR bütçesi. Ama bülten, ertesi gün bir köşe yazarının tam sayfa yazısında alıntılandı. O an fark ettim: Sözcükler sadece anlatmaz, yön verir.

Bu farkındalık, beni yıllar sonra gazeteciliğin ötesinde yeni bir kimliğe taşıdı: Haberin içinden hikâyeyi, hikâyenin içinden stratejiyi çıkaran bir anlatı mimarı olmaya.

Neden Basın Bülteni Yazarlığı?

Çünkü her marka, duyulmak ister. Ama duymak başka, dinlemek başka şeydir.
Basın bülteni; yalnızca duyurmak için değil, davet etmek içindir. Basit bir haber gibi görünse de arkasında bir strateji, bir kurgu, bir ton yatar. Yanlış anlatılmış bir haber, doğru bir gerçeği bile gölgede bırakabilir. İşte bu yüzden bu iş, ustalık ister.

Ben bu ustalığı, 20 yıl boyunca haber kovalarken, röportajlardan çıkmayan cümlelerin peşine düşerken, öykülerle satır arası kurarken öğrendim.

Bugün ise şirketlerin, yaratıcı girişimcilerin ve toplumsal fayda projelerinin sesini; medyanın duymak isteyeceği bir dile çeviriyorum.

Dört Katmanlı Hikâye Mimarisi: Basın Bülteni Bir Sanattır

1. Anlatı Mimarisi – “Ne Söylüyoruz?”
Her bültenin bir derdi olmalı. Önce anlatının omurgasını kurarım. Haber, duyuruya değil, dikkat çeken bir meseleye dönüşmeli.

2. Medya Refleksi – “Nasıl Söylüyoruz?”
20 yıllık gazetecilik içgüdüm burada devreye girer. Hangi başlık dikkat çeker, hangi paragraf kestirilmeden yayınlanır, medya neyi haberleştirir? Bu bilinçle yazarım.

3. Markaya Uyum – “Kimin Adına Konuşuyoruz?”
Kurumsal ses tonunuza, misyonunuza, hedef kitlenize sadık kalırım. Her kelime, sizin adına konuşur ama okurun zihnine sizinle temas eder.

4. Stratejik Dağıtım – “Nereye Konuşuyoruz?”
Yalnızca metni yazmam. O metnin hangi platformda, hangi zamanlamayla ve hangi görselle sunulması gerektiğini de danışmanlık sürecine dahil ederim.

Benim Farkım: Hikâye Okumam, Hikâye Kurarım

Çoğu kişi basın bültenini bir format olarak görür. Ben bir hikâye olarak ele alırım. Çünkü basit bir duyuruyu bile hikâyeye dönüştürdüğünüzde, sadece görünmezsiniz, hatırlanırsınız.

Kurumsal değil, insani bir sesle. Teknik değil, etkili bir mimariyle.
Bana göre bir bülten; şirketlerin ruhunu, insanların aklında yankılatan yazılı bir vitrindir.

Hikâyeniz Nerede Başlıyor?

Yeni bir ürün, bir iş birliği, bir toplumsal kampanya ya da kişisel markanızı duyurmak istiyorsanız; bülteni yazmak değil, hikâyeyi kurmak için buradayım.

Yalnızca ne söylediğiniz değil, nasıl duyulduğunuz fark yaratır.

Çünkü her iyi hikâyenin ardında, onu doğru yazan biri vardır.

Volkan Kahyalar – Gazeteci & Metin Yazarı
“Basit cümlelerle büyük ses getiren metinlerin mimarı”